20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Dink cinayeti ihbarını gizleyen paralel polislere tehditli kalkan

Dink suikasti yapılacağı ihbarını gizleyen polis şefleri Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer’in, Başbakanlık Teftiş Kurulu Müfettişleri’ni tehdit ettiği ortaya çıktı. Müfettiş Genç “Raporumuz Akyürek ile Yılmazer’i de kapsadığı için üstü örtülü tehdit edildik” dedi.

Helin Şahin29 Eylül 2014 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Dink cinayeti ihbarını gizleyen paralel polislere tehditli kalkan

Gazeteci Hrant Dink cinayeti soruşturmasında önemli gelişmeler yaşandı. İstanbul Başsavcılığı’nca silbaştan ele alınan dosyada cinayetin perde arkasının nasıl örtbas edildiği tek tek tespit edildi.

Tehdit ve şantajlarla cinayeti soruşturan devlet görevlilerinin sindirilmeye çalışıldığı bilgisine ulaşan savcılık, soruşturmada ifade alma sürecine devam ediyor. Savcılık, Dink’in hayatının tehlikede olduğu istihbaratlarının örtbas edildiği dönemde İstihbarat Daire Başkanı olan Sabri Uzun ve yardımcısı Necmettin Emre başta olmak üzere cinayetle ilgili rapor yazan Başbakanlık Teftiş Kurulu Müfettişleri Mehmet Akın ve Ayşegül Genç’in de ifadelerini aldı.

Aba altından sopa 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlığı sırasında onayladığı ve Dink cinayetindeki ihmaller zincirini ortaya koyan raporu hazırlayan müfettişler, savcılık ifadelerinde çarpıcı bilgiler verdi. Tanık sıfatıyla dinlenen müfettişlerden Ayşegül Genç, şunları ifade etti: “Raporda Ramazan Akyürek ile Ali Fuat Yılmazer’in yargılanması gerektiğini tespit ettik. O dönem, Dink cinayetiyle ilgili birçok kişiyi dinledik ve araştırma yaptık. Görevimiz gereği o dönem Trabzon Emniyet Müdürü olan Akyürek ve İstihbarat Dairesi’nde görevli Yılmazer hakkında da araştırma yaptık. Bunun üzerine bize aba altından sopa gösterdiler. Üstü örtülü tehditler aldık. Dolaylı yollardan işimizi tam anlamıyla yapmamıza engel olunuyordu. Yılmazer talep ettiğimiz bilgi ve belgeleri bize vermiyordu.”

Belgeler bizden gizlendi

Yine savcılığın dinlediği en önemli isimlerden dönemin İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Emre oldu. İfadesinde “Dink’in öldürüleceğine dair istihbari bilgi o dönem Trabzon Emniyeti’nin başında olan Akyürek tarafından İstihbarat Şube Müdürü Yılmazer’e gönderiliyor. Ancak bu konu o dönem önüme konulmayarak evrak işlem görmüş gibi gösterilip istihbarat örtbas edildi” dediği belirtilen Emre’nin, “Dink cinayetine dair tüm istihbaratlar benden ve İstihbarat Daire Başkanı  Uzun’dan saklandı” ifadesinde bulunduğu kaydedildi.

 İki polis şefi korundu

 Paralel yargı darbesinin aktörlerinden Savcı Muammer Akkaş’ın ve ondan önce dosyaya bakan Fikret Seçen’in soruşturmayı nasıl çarpıttığına dair çok önemli bilgi ve belgelere de ulaşıldı. Bu kapsamda, Akyürek’in talimatıyla Dink cinayetinin en kilit delillerinden biri olan telefon “log” kayıtlarının silinmesi için verilen emir yazısının dosyaya konulmadığı tespit edildi. Akyürek ve Yılmazer hakkındaki iddiaların örtbas edilmesi için dosyanın Ergenekon davasına bağlanılmaya çalışıldığı ancak uygulanmadığı belirtildi.  

Şantajla aklama raporu 
 
Başbakanlık Teftiş Kurulu (BTK) müfettişlerinin 2008 yılında hazırladığı raporda, Yasin Hayal’in Hrant Dink’e suikast düzenleyeceği bilgisini Erhan Tuncel’in 1 yıl önceden polise, Hayal’in eski eniştesi Coşkun İğci’nin de 6 ay önce jandarmaya bildirilmdiği belirtildi. Bu bilgileri ne jandarmanın emniyetle, ne de emniyetin jandarma ile paylaşmadığı vurgulanan raporda Ramazan Akyürek ile Ali Fuat Yılmazer’in ihmalleri olduğu ve yargılanmaları istendi. Bu raporun ardından Akyürek ile Yılmazer’in aklaması amacıyla Mülkiye müfettişlerine şantaj yapılarak hazırlatıldığı belirtilen raporda ise “Bu kişiler hakkında işlem yapılmasına gerek yok” deniyordu.