Erdoğan: Geri dönüş yok

BAŞBAKAN Erdoğan, ahaber’de gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Erdoğan, dersanelerin özel okullara dönüştürülmesi konusuna noktayı koydu:

‘GECE BASKINI’ ÇİRKİN
Dersaneler konusunda da 1980’li yıllardan beri bu konu uzadı gitti. Arkadaşlarımız belli bir çalışmayı yaptılar. Bu hazırlanan taslak henüz bize sunulmadan atılan gazete başlıkları çok çirkindi. Bir gece baskını başlığı yenilik yutulur cinsten değildir. Meclis’e gelmiş bir şey yok. Bu yeni başlamış bir konu değil.

MERDİVENALTI
Merdivenaltı dershanecilik işini bitireceğiz. Ya da sizde öğretmen talebi varsa bize verin. Biz bunları sınava da tabii tutmadan devlet okullarında istihdam edelim. Yok bunu da istemiyorsunuz. O zaman biz size arsa verelim, ucuz kredi verelim. Bütün bunların yanında vergide indirim, muafiyet sağlarız. Peki neden okula yanaşılmıyor da illa dershane deniyor. Bize bunu anlatamıyorlar.

FAKİR ÇOCUĞU GİDEMİYOR
Fukara çocuklar niçin bu kurslara gidemiyorlar. İstifade edenler zengin ailelerin çocukları. İzah edemedikleri bir durum var.

DERSANE İNTİHARI
Haberleri görüyorsunuz, dershane borcu intihara sürükledi. Bu borcu ödeyemedikleri zamanlar böyle durumlarla karşılaşıyorlar. Madem vakıfsınız ücretsiz eğitim verin deyince de rahatsız oluyorlar. Şimdi biz devlete verebiliriz diyorlar. Kusura bakmayın biz bir darbe hükümeti değiliz. Kurun okulları biz sizden hizmet alalım. Böyle hayırlı konuda neden böyle bir tartışma yapılıyor.

500 BİN TL CEZA
Biz böyle bir çalışmanın içindeyken yalan yanlış bir kara kampanyanın olması bizi üzmüştür. Kampanya öyle bir boyuta getiriliyor ki efendim okuma salonları kapatılıyor. Ortaya çıkmış bir taslak yok. Yasağa uymayanlara 500 bin lira ceza gelecek diye haberler çıkıyor. Bugüne kadar pek çok taslaklar yapıldı ama nitekim bize de sunulan yok. Bu nereden çıkıyor. Elbette bir yaptırım olur ama 500 bin TL nereden çıktı.

GECEKONDU MANTIĞI
Biz bu gecekondu mantığını değiştirmek istiyoruz. Biz istiyorduk ki bizim çocuklarımız bir yarış atı olmasın.

"BİZ DARBE HÜKÜMETİ DEĞİLİZ"

"Eğer isteniyorsa biz bunları veririz devlete" diyorlar. Kusura bakmasınlar da, biz bir darbe hükümeti değiliz. Darbe hükümeti istediği zaman "biz veririz" yaklaşımı içerisinde bulunmuş olabilirsiniz. Biz şu anda samimi olarak birşeyi orta net olarak koyuyoruz. Diyoruz ki, eğer siz bu hizmeti vermek istiyorsanız, kurun okulları, okulları yaygınlaştırın, biz sizden hizmet alımı yapalım. Böyle bir kavganın içerisine girmeye gerek yok. Böyle bir hayırlı işte niçin biz bu kavgayı yapıyoruz? Böyle birşeye niye gerek var?

Değişik yerlerde okullarınız da var, bu okullarınızdaki başarıyı da biliyoruz. Alın bu çocukları ortaokulda, lisede aynı şekilde yetiştirin. Teşvikse teşvik, bunları da veriyoruz. Ve bu şekilde çok daha faydalı bir hizmet yapın.

Yalan yanlış bazı haberler bizi üzüyor. Efendim işte, "bütün etüd salonları kapatılıyor." Ya böyle birşey yok. Bir defa okuma salonlarının kapatılmasına yönelik hiçbir şey yok. Ortaya çıkmış bir tasarı daha henüz yok. Taslağın en son brifingi bu pazartesi bize daha Bakanlar Kurulu'nda verildi.

Burada birşey çok önemli. Nereden servis yapıldı, nasıl yapıldı? Bugüne kadar birçok taslaklar hazırlandı. Bu taslakların öncesini bilenler, zannediyorlar ki bu yine böyle olacak.

EMEK NEREDE
Biz iktidara geldiğimizde sorular neye göre hazırlanıyordu, bu dershanelerin müfredatına göre hazırlanıyordu. Dershanelerde iş bitiyorsa bu okullara ne gerek var. Asgari 2 bin lirayla 20 bin lira arasında dershane ücretleri var. Daha da çıkabilir. Bunlar diyelim 4 öğrenci alıyor. Adları VİP dershane olan dershaneler de kuruldu. Fen liselerinden, Anadolu liselerinden seçilmiş öğrenciler oraya geliyor. Bu öğrenciler üzerinde belli bir süre kısa bir süre çalışma yürütülüyor ve biz kazandırdık deniyor. İnsaf edin ya, bu çocuklar devletin okullarında okudu. Bu emek nerede? 800 bini aşkın öğretmenimiz var. Bu dershaneler konusu bu öğretmenlerimizin döktüğü tere haksızlık, saygısızlıktır.

15 GÜN SONRA

Biz adımımızı attık. Pazartesi günkü sunumda tespit ettiğimiz eksikler var. Dedik ki dışarıdan destek alın, stk’larla görüşün, bundan sonraki bakanlar kuruluna, 15 gün sonraki, daha hazır getirin sonra da Meclis’e sunalım.

KUCAKLIYORUZ

(Fethullah Gülen’in Türkiye’ye dönme davetini reddetmesi nedeniyle mi bunlar oldu?) Onunla hiçbir ilişkisi yok. Birçok konuda arkadaşlarla görüşmeler yaptık. İçimizde arkadaşlarımız var. Biz bir kucaklama hareketini yapıyoruz niçin o kardeşlerimizle de kucaklama faaliyetinde olmayalım. Ayrılığa değil birleşmeye ihtiyaç var.

OSLO TEPKİSİ

(PKK’ya söz verildi, çocuklar PKK’ya gidecek iddiaları için) “Oslo’nun sözü yerine getirildi” diye twitlerde geçiyor. Oslo’da sen MİT müsteşarının yanımda mıydın, hangi söz verildiğini biliyorsun.

‘FİTNE’ MESAJI

Biz siyasi partiyiz, kendimize düşman ilan etmek gibi yanlışın içine girmeyiz. Beraber yürüdüğümüz, birçok sorunu hallettiğimiz kardeşlerimizle ayrılığın içine düşmeyiz. Fitne odakları var, bunlara fırsat vermemek lazım. Kimler fırsat verdiyse Oslo olayı, müsteşarımın olayı. Bunun bedelini fitne içinde olanlar öderler ama bu dünyada ama ebedi alemde. Bize düşen kucaklamaktır. Sorumluluk makamında olanların fitne nifak çıkartmak isteyenlere fırsat vermemesi lazım. Çünkü biz birbirimize çok lazımız. Onu onların bulması lazım.

'KARŞI TARAF'TA GÖNÜL DİLİ İLE KONUŞMALI

(Oy tabanınız kavga ediyor sorusu üzerine) Ben böyle bakmıyorum. Bizim niyet hayır, akıbet hayır. Niyetimiz hayırlı asla böyle bir kavganın içinde olmadık, asla da olmayız. Şu andaki dil gönül dili değil ama biz gönül dili ile konuşuyoruz. Bekleriz ki karşı taraf diyeceğim mecburen, başka türlü konuşamam, onlar da gönül dili ile konuşmalı. Dershanelerin de tamamını temsil etmiyorlar. Ellerindeki enstrümanlarla ses çıkartıyorlar. O sese aynı şekilde karşılık verme noktasında olamayız. Biz hep sabırla davrandık, birçok şeyi de aştık.

10 BİN ÖĞRETMEN
Eğitimde bir reform yaptık, 4+4+4. İstiyoruz ki kaliteyi arttıralım. Şubat ayında 10 bin öğretmen atamayı öngörüyoruz. Önümüzdeki 4-5 yıl içinde öğretmen açığımızı sıfırlamış olacağız.

YADIRGIYORUZ
Eğitimde fırsat eşitliği olayını üniversiteye girişte de sağlamış ve okul müfredatlarına bağlı bir sınavı sağlamış olacağız. Bu mesele bizim için bir memleket meselesidir. Partimizin ve hükümetimizin programlarında yer alan bir meseledir. Yeni açıklanmış şeyler değil bu. Cemaat deniliyor, Cemaat’le Hizmet’le karşı karşıya gelmek gibi bir şey de çok çirkindir. Biz Cemaat mensubu kardeşlerimizin ellerindeki medya organlarıyla bize saldırmalarını, gerçeğe aykırı şekilde saldırmalarını yadırgıyoruz.

GERİ DÖNÜŞ OLMAYACAK
Bu niye bir cemaate yönelik olsun. Cemaat mensubu olan kardeşlerim biz ne dedik öğrencileri özel okullarda okutalım, parayı devlet versin. Danıştay ne yaptı, bunu reddetti. O zaman AK iktidarı Cemaat’e kaynak sağlamak için bu yasayı düzenledi dediler. Cemaat mensubu kardeşlerim bu olayda yediğimiz darbeyi, tokadı unutuyorlar mı? Biz şimdi niçin Cemaat’i karşımıza alalım. Siz niye eğitimi belli vakıflara, derneklere teslim ediyorsunuz diye bize hesap sorarlar. Çünkü biz belli bir grubun değil tüm milletin iktidarıyız. Kendilerinin de bizi anlayışla beklemeleri, sürdürdükleri propagandayı bitirmeleri ve bizden bir geri dönüş bekliyorlarsa bunun olmayacağını bilmeleri lazım.

FİTNE ODAKLARI VAR
Biz siyasi partiyiz, bir grubu kendimize düşman ilan etmek gibi bir yanlışa da düşmeyiz. Burada fitne odakları var. Onlara fırsat vermemeliyiz. Bu fitne odakları benim cephemdeyse benim, onların cephesindeyse onların bulması lazım.

KÜRDİSTAN
(Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi) Gazi Mustafa Kemal’in Lazistan ve Kürdistan ifadelerini kullandığı konuşmaları var. Bir defa Irak Anayasasında geçen ifade şudur; Kürdistan Bölgesel Hükümeti.

‘TÜRKİYE KÜRDİSTANI’
Diyarbakır Belediye Başkanının bu tür ifadeyi kullanması şık değil.

GENEL AF
Bugüne kadar asla bu ifadeyi kullanmadım ve böyle bir sözümüz yok. Böyle bir şey olamaz. Ben kalkıp da katili bir genel af kapsamı içinde nasıl affederim? Ben o şehitlere bunun hesabını nasıl veririm.

İMRALI ZİYARETLERİ
İmralı’ya gazetecilerin gitmesi şu anda gündemimizde değil ama zaman bunu gösterir.

PERWER’E VATANDAŞLIK
38 yıl sonra Şivan Perver’in gelmesi önemli. Kendisine vatandaşlık konusunda isterse gerekli yardımı yapacağımızı söyledim.

AHMET KAYA
Merhum Ahmet Kaya ile ilgili de ailesine söyledim. Bir nakli kabir yapılması gerekiyorsa biz buna varız.

PYD BAYRAĞI
K. Suriye’de oradakilerin belirlediği gibi bir oluşuma evet demeyiz. Orada bayrağı çekenler çektikleri gibi indirirler.

BEDELLİ
Beklentimiz çok yüksekti ama maalesef olmadı. Yaşın düşürülmesi de konuşulabilir 25 olması da.