23 Nisan 2024 Salı / 15 Sevval 1445

Öcalan’ın Milli Çözüm Stratejisi

Öcalan’ın Nevruz kutlamalarına gönderdiği mektup, çözüm sürecinde yeni ve geri dönülemez bir dönemi işaret ediyor.

Nuh Yılmaz - Analiz22 Mart 2013 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Öcalan’ın Milli Çözüm Stratejisi

Daha önceki çözüm arayışlarından aksine yabancı arabulucular olmadan süren görüşmeler sonunda, Öcalan mesajlarıyla kitlesine yeni bir strateji çizdi. Öcalan’ın Türkiye’nin geneli tarafından dahi sahiplenebilecek bir ortak tarih-ortak vatan-misakı milli vizyonu çizmesi çözüm konusunda umut verici. Çözüm sürecinin raydan çıkarılmasına karşı alınabilecek en doğru tedbir, de böyle bir stratejiyle çözüm iradesine sahip çıkmaktı.

Bu stratejinin detayları ise şöyle: Özel statü yerine, demokrasisinin derinleştirilmesi yaklaşımı çözümü Türkiye’de ve Türkiye’nin geleceğinde aramayı işaret ediyor. Ortak ülke ve ortak tarih mesajı bölünme değil birleşme, sorunu bölerek değil büyüyerek çözme kararlılığını gösteriyor. Çanakkale şehitleri, 1. Dünya Savaşı ve  “misak-ı milli” vurgusu ortak geleceğin ipuçlarının ortak tarihte arandığının işareti. Öcalan bu mesajlarla geçmişteki ortaklığın gelecekte de yaşanabileceği mesajını verdi. Dini vurguları artmış bir ‘helalleşme’ dili de Öcalan’ın halkın değerlerine uygun bir çizgiye geldiğinin habercisi. Silahlar sussun mesajı yol haritası konusundaki uzlaşma açısından kayda değer. Kürt sorununu çözen Türkiye’nin “Ortadoğu’ya Model” olacağını söyleyen Öcalan, devletin çözüm sürecini bölünme korkusuyla değil, büyüme arzusu ve bölgesel bir stratejinin parçası olarak yürüttüğünü doğru okumuş. Cumhuriyet ruhu vurgusu, çoğulculuğu, tüm ülkeye seslenişi ile Öcalan’ın bu konuşmasından sonra çözüm sürecinde geri adım atmak tüm taraflar için hem çok riskli hem de çok maliyetli olacaktır.