25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Paralel yapının tezgahına izin vermeyeceğiz

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, hukuk dışı yöntemle soruşturma yapan savcılar hakkında inceleme izni vereceğini, ancak bunu ortaya koyan Başsavcı ve Başsavcıvekili ile Emniyet Müdürü için inceleme izni vermeyeceğini açıkladı.

Mustafa Kartoğlu9 Ocak 2014 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Paralel yapının tezgahına izin vermeyeceğiz

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, hukuk dışına çıkarak soruşturma yapan savcılar hakkında inceleme izni vereceğini, ancak bunu ortaya koyan Başsavcı ve Başsavcıvekili ile hukuksuz talimatı uygulamayan İstanbul Emniyet Müdürü hakkında inceleme izni vermeyeceğini açıkladı. Bozdağ, savcıların geçmişte yürüttükleri soruşturmalarını araştırma talimatı verdiğini; bundan sonra da soruşturmaların UYAP’a tam girilmesi ve usulsüz telefon dinlemelerine karşı yeni yasa çıkarılacağını da söyledi. Bozdağ, özetle şunları söyledi:

- Yolsuzluğa göz yummayız

 AK Parti hükümetlerinin en ciddi mücadele verdiği alan yolsuzluk.  Kararlılığımız var. Kim olursa olsun üzerine gideriz. Samimiyetimizi, tavizsiz tutumumuzu biliyor millet.  AK Parti yolsuzlukla mücadele büyük başarılar elde etti. Türkiye hazinesini doldurdu. Yatırımları artırdı.

- Hukuk çiğneyen kahraman değil

 Türkiye’nin güçlü olduğu dönemlerde hep sıkıntılar çıkar. İsimlendirme yapmak istemem. Bir gerçek var: Hukukun içinde yürümesi gereken soruşturmaların hukukun dışında yürüdüğüne dair eleştiriler var. Soruşturmanın gizliliği, sadece delillerin sağlıklı toplanması ve suç faillerine ulaşılabilmesi için değil, insanların hukukunu ve onurunu korumak için de önemli. Belki masum bir insanı lekeleyeceksiniz. Birtakım soruşturmalar yapılıyor, şüpheli avukatların haberi yok; başsavcının haberi yok, Adalet Bakanı olarak benim haberim yok ama bazı televizyonlar, gazeteler ve internet siteleri dosyanın tamamını yayınlıyor! Böyle soruşturma gizliliği olmaz. Hukuku işletenler hukuku çiğnerse yargıya güven ortadan kalkar.

- Daha önce de tepki gösterdik

 Geçmişte de bunlar yaşandı. Biz o dönemde de açıklamalar yaptık. Sayın Başbakan’ın açıklamaları var, örneğin İlker Başbuğ’a yönelik terör örgütü üyesi suçlaması yapıldığında... Sabahın köründe ev aramaları konusunda, soruşturmanın gizliliği konusunda benim açıklamalarım var. Belki o gürültü patırtı arasında duyulmadı. Belki daha fazla dile getirebilirdik. Davet etmeden yakalama, gözaltı kararı çıkarmak hukukun ihlalidir. Hızlı adım atılması gereken durumlar olabilir ama bunlar istisna olmalı.

- Savcıların karnesi çıkarılıyor

 Cumhuriyet savcılarının başlattıkları soruşturmalarla ilgili geriye dönük inceleme talimatı verdim. Tarih vermeyeyim, epey geriye gidiyor. Kaç soruşturma başlattı, kaçında takipsizlik verildi, kaçı itiraz edilerek sonuçlandı, kaçı iddianameye dönüştü, bunlardan kaçı mahkemece kabul edildi. Kaç dava beraatle sonuçlandı, kaç dava bozuldu, kaç kişi gözaltına alındı, kaçı tutuklandı, kaçı beraat etti? Yüzlerce kişi hakkında soruşturma başlatıyorsunuz ama büyük kısmı takipsizlikle, beraatle sonuçlanıyorsa sistemin işleyişinde sorun var demektir. Araştırma sonuçlanınca açıklayacağım. Sorunları önlemek için gereken neyse yapacağız.

- Devlet ortak kabul etmez

 Devlette görev yapanları siyasi görüşleri, mensubiyetleri farklı olabilir. Bu zenginliktir. Ancak bu farklar görevi yapış şekline yansırsa devlet ona müdahale eder. Herkes anayasa ve yasalara uyacak. Allah şirk kabul etmez; devlet de şerik (ortak) kabul etmez.

Üç kişiye inceleme izni yok

HSYK’nın haklarında inceleme kararı aldığı İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı, Başsavcıvekili Oktay Erdoğan ve Emniyet Müdürü Selami Altınok ile ilgili izin vermeyi düşünmüyorum. Diğerleri için (Başsavcıvekili Zekeriya Öz, savcılar Muammer Akkaş ve Celal Kara) izin vereceğim. Emniyetteki atamalar hükümetin, idarenin takdir yetkisindedir. İdare hukukunda müktesep hak olmaz. İdarenin kararları yargı denetimine açıktır. Yargı kimsenin arka bahçesi değil: Biz 2010’da anayasa değişikliğini yaparken yargının bağımsız ve tarafsız olmasını, hiçbir ideolojinin arka bahçesi olmamasını hedeflemiştik.

Yeniden yargılama süreci ÇOK uzun

Yeniden yargılama konusunda arkadaşlar çalışıyor. Darbeler konusunda tutumumuz çok net. Darbeye, demokrasi hukuk devletini yok etmeye teşebbüs etmiş olanlara karşı ilkesel tutumumuzda bir değişiklik yok. Ancak bu tartışmalar ortaya çıktığında nedir diye araştırmamız gerekiyor. Anayasal açıdan bir şey yapılabilir mi, hukuksal sonuçları, yansımaları, hangi davalara nasıl etkileri olur onlara bakılıyor. Çok kapsamlı bir çalışma yapılacak. ‘orduya kumpas’ ifadesi tek başına yeniden yargılamaya yetmez. Başka dayanaklar da lazım. CMK’da yeniden yargılamanın şartları belli.

HSYK yasası anayasaya uygun

ANAYASAYA aykırı bir şey yok. HSYK’yı düzenleyen 159. maddedeKİ anayasal görev ve yetkilere dokunmuyor. Son fıkrada ‘yasayla düzenlenir’ denilen alanda çalıştık. Dairelerin oluşumu, üye seçimi gibi... Bazı yetkileri Başkan’a (Adalet Bakanı’na) veriyor kanun. Bu daha demokratik bir yapı demek. Çünkü HSYK Genel Kurul kararları, ihraçlar hariç, genelgeler vs. yargı denetimine kapalı. Kararları Başkan verdiğinde yargı denetimine açık hale geliyor. Bu da Venedik ve AB kriterleri açısından önemli.