24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Senetle paralel tehdit

Gülen Cemaati’ne yakın yurt ve okullardan çocuğunu almak isteyen velilerin önüne tüm yılın senetleri konularak ödemesi şartı koşuluyor. Bazı yurtlardan ise parasını ödediği halde ‘AK Partili’ diye fişledikleri öğrenciler apar topar kovuluyor.

ÖNDER ÇİFTÇİ20 Mart 2014 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Senetle paralel tehdit

CEMAAT’İN YURT VE OKULLARINDAN AYRILMAK İSTEYENLERE ŞANTAJ YAPILIYOR

Çocuklarını paralel yapının okullarından almak isteyen aileler, senetlerle tehdit ediliyor. Paralel yapının okul yöneticileri, ‘Yıl sonuna kadar olan bedeli ödeyin’ diye tehditle velileri caydırmaya çalışırken, öğrencilerin ise psikolojisi bozuluyor. Paralel yapılanmanın okul ve dershanelerinden çocuklarını almak isteyen veliler, senet kıskacında. Velilere yardımcı olmak için özel indirimler ve programlar hazırlayan özel okul yetkilileri de, cemaatin sözlü tehdidi altında. Türkiye genelinde, Gülen Cemaatine mensup yurt ve okullardanayrılmak isteyen öğrenci ile veliler çeşitli tehditlerle karşılaşıyor. Velilerin önüne ilk olarak tüm senenin senetleri konuluyor. Çocuğunu alsa dahi, bütün senetleri ödemesi şart koşuluyor. Konya Özel Ekol Koleji Kurucu Temsilcisi İlker Özkan, kendilerinin cemaat okullarından ayrılmak isteyenlere yardımcı olmak istediklerini belirterek, velilerin senetlerle tehdit edildiğini söyledi. Ücretsiz eğitim kampanyası ve özel indirimler dahil her türlü kolaylığı sağladıklarını belirten Özkan,  şöyle konuştu:

Ücretsiz eğitim vereceğiz

“Bir nebze de olsa eğitimi alanında bir katkı sağlayalım dedik. Çünkü ara dönemde cemaat okullarından çocuklarını almak isteyen vatandaşlarımızdan gelenler oldu. Cemaat okullarında sıkıntı çektiklerini bize ilettiler. Çocuklarına psikolojik baskı uygulandığını söylediler. Bizde velilerimizin bu sıkıntısını gidermek için yönetim kurulumuzla böyle bir çalışma yapma kararı aldık. Bu yarı dönem için cemaat okullarından mağdur olmuş velilerimize ve öğrencilerimize kapılarımızı ücretsiz olarak açıyoruz.”

AK Partili diye attılar

Öte yandan Sakarya Üniversitesi’nde (SAÜ) öğrenim gören iki öğrenci, 27 Aralık’ta Başbakan Erdoğan’ın Sakarya’daki mitingine katıldıkları gerekçesiyle, kaldıkları cemaat evinden atıldı. SAÜ İlahiyat Fakültesi öğrencisi E.N.Ş,  “Başbakanımız, Sakarya’ya geldiğinde evimiz zaten miting meydanına çok yakındı. O günü bekliyorduk ve mitinge gittik. Sonra, bunu bahane göstererek evden çıkardılar bizi. Birçok arkadaşımız da sabrediyor şu anda. Onlar da kalacak yer ayarlıyor” dedi. Bir diğer üniversite öğrencisi Y.D ise kaldıkları evin ücretini ödemesine rağmen evden ayrılmak zorunda kaldığını dile getirdi. Y.D, “Dönem arasından sonra tatil dönüşü, mitinge gittiğimiz için evden ayrılmamızı istediler. Önceden söyleseydiler, en azından yeni bir ev ayarlayabilirdik. Kaldığımız evin parasını da ödedim” dedi.

Hakaret diz boyu

Kendilerinin de tehdit aldığını belirten Konya Özel Ekol Koleji Kurucu Temsilcisi İlker Özkan, “Özellikle bu konuyu açıkladığımız ilk dönemlerde personelimize telefonda ciddi hakaretler ettiler. Biz de bu duruma üzüldük tabi. Biz iyi niyetli çalışan insanlara hiçbir şekilde karşı değiliz. Ama bunu art niyetle kullanan, ülkenin ileri gitmesini engellemek için kullanan veya mevcut hükümeti yıkmak için kullanan insanlara karşıyız. Tepkimiz cemaattin temiz ve saf çalışan insanlarına değil” diye konuştu.

Paralel müfettişle provokasyon

Hükümete karşı kara propagandanın devletin okullarında yapıldığına dair gelen şikayetler üzerine harekete geçen Milli Eğitim Bakanlığı, müfettişlerini görevlendirdi. Fakat müfettişler, ellerindeki soruların dışına çıkarak ‘Atatürk’ü mü Erdoğan’ı mı seviyorsunuz’ sorusunu öğrencilere yöneltti. Yapılan incelemede, müfettişlerin de paralel olduğu ortaya çıktı. Veliler olaya tepki gösterirken, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da öğrencilere siyasi propaganda yaptırmanın eğitimle ilgisi olmadığını ve denetlemelerin sürdüğünü bildirdi. Hem Milli Eğitim Bakanlığı hem de Adana Valiliği olayla ilgili soruşturma başlattı.  MEB, müfettişlerden okullarda siyasi propaganda olup olmadığını araştırmalarını istemişti. Okullarda görev yapan müfettişlerin, Siyasi propaganda yapılarak bir görüş doğrultusunda yönlendirildiniz mi? Devlet erkanına yönelik iftira, kin ve nefret uyandırıcı ifadeler duydunuz mu? Siyasal tercihleri ile kurumdan uzaklaştırılan gördünüz mü? Siyasi toplantılar düzenleyerek propaganda ve devlet büyüklerini zan altında bırakacak ifadeler kullanıldığını duydunuz mu? sorularını yöneltmesi gerekiyordu.