23 Nisan 2024 Salı / 15 Sevval 1445

Sovyetik ‘memur-sanatçı’ modeli TÜSAK’la bitecek

Kültür Bakanı Çelik, yasası hazırlanan Türkiye Sanat Kurumu (TÜSAK) ile Sovyetik ‘memur-sanatçı’ döneminin biteceğini, kültür sanatın daha fazla destekle Türkiye’ye yayılacağını söyledi. Çelik “Rekabete açık, çoğulcu bir model getirmeliyiz” dedi.

30 Nisan 2014 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Sovyetik ‘memur-sanatçı’ modeli TÜSAK’la bitecek

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Çanakkale Zaferi’nin 100. yılı, Türkiye Sanat Kurumu ve kültür politikalarını STAR’a anlattı.

-Çanakkale Ajansı kuruluyor: Ajansla ilgili kanun Mayıs’ta Meclis’te olacak. Çanakkale’deki tarihi alanda restorasyonlar başlayacak. Milli sınırlarımızın çok dışında Asya’da, Afrika’da, Balkanlar’da duygudaşlık, kaderdaşlık ve tarihdaşlık ortak paydasında buluştuğumuz pek çok halk var. Bu ortak payda Çanakkale’de belirginleşecek. 2015’te, burada gerek Osmanlı tebaası olarak, gerekse karşı tarafta savaşmış 40’a yakın ülkenin devlet ve hükümet başkanlarını davet edeceğiz. Çanakkale, uluslararası barış mesajının verildiği bir mekan olacak. Tarihçilerden oluşan bir danışma kurulumuz olacak. Çanakkale kimliği konusunda projesi olanlarla oturup konuşacağız.

-TÜSAK’la Sovyetik sistem bitecek: Devlete bağlı sanat kurumları doğru bir yapılanma değil. Dünyadaki örneklerine de aykırı. Bunun, sanatın ve sanatçının değerinin bilinmesiyle ilgisi yok. AK Parti döneminde kültür sanat hayatına rekor bütçeler ayrıldı. Fakat biz memur ve sanatçı kavramının yan yana olmasından yana değiliz. Devletin sanat yapması gerektiğini de düşünmüyoruz. Şu anki model Sovyetik bir model. Arkasına kamu imkanlarını alarak kısıtlı sayıda kişinin belirlediği kısıtlı ya da ideolojik sonuçlar doğuran bir kültür-sanat hayatı sürdürülemez. Mevcut model, tek parti rejiminin kültür sanat hayatına uyarlanmış halidir. Rekabete açık, çoğulcu bir model getirmeliyiz.

-Genç tiyatroların önü açılacak: Ben istiyorum ki İstanbul’da kamu kaynağını kullanarak bu faaliyeti yapanlar seslerini ne kadar duyuruyorsa, kamu kaynağı kullanmayanlar da o kadar duyurabilsin, onlar da bundan pay alabilsin. İstanbul’daki bir sanatçı Türkiye’ye hitap etmede ne kadar çok imkana sahipse Hakkari’deki sanatçı da o imkana sahip olsun.

-Kültür sanat pahalılaşmaz, çeşitlenir: Kültür sanat hayatını sadece piyasa dinamiklerine terk etmemiz gibi söz konusu değil; bu bir kara propaganda. Bu iddianın sahipleri, kamu kaynaklarını belli bir bakış açısının kullanmasına yönelik devletçi modelin devamını istiyorlar. Piyasadaki farklı kültür-sanat hayatını temsil eden kurumlarla işbirliği yapılacak ve biz bunlara destekler vereceğiz. Ayrıca bu desteklerin dışında, imkânı olmayan kesimlerin rekabetçi alanda ortaya çıkardığı çok daha kaliteli kültür sanat hayatı ürünlerine ulaşması mümkün olacak. 

Tepki gösterenler yanlış yapıyor

TÜSAK çalışmasına geniş bir sanatçı kesiminden, kültür adamlarından destek var. Fakat biz bu insanların isimlerini açıklamadığımız halde, maalesef en özgürlükçü olması gereken bazı kültür-sanat adamlarının tahmin yürüterek bazı isimleri ötekileştirmeye çalıştığını görüyorum. Bu doğru bir şey değil.
 
SİNEMADA ÇEŞİTLİLİĞE DESTEK
 
Türkiye’nin kültür politikasının oluşmasına yardımcı olurken, bunu farklı kültürel kimliklerle beraber yapmak istiyoruz. Maalesef yıllarca halkın geleneğine, toplumsal dinamiklerine yaslanmayan bir uluslaşma süreci yürütülmeye çalışıldı. AK Parti iktidarı döneminde ilk olarak kimlikler özgürleştirildi. Yetmedi, bu kimliklere kendilerini geliştirmeleri için çeşitli destekler ve imkânlar ortaya kondu. Farklı grupların bizden talep ettiği kültürel programlarla ilgili desteklerde bu çoğulculuğu önceliyoruz.
 
-Sinemaya destek: Sinema yasasıyla ilgili yeni bir hazırlığımız var. Sinemaya daha büyük destekler verilmesi, nitelikli 100 film, 100 milyon seyirci, Oscar ödüllü Türk filmi, dünyada pazar payını arttırmak hedefimiz. Anadolu çeşitliliğini yansıtan bütün projeler değerlendirilir. Biz Anadolu kimliklerini ayırt etmiyoruz. Ermeni diasporası Ermenistan’ın değil, Anadolu’nun bir parçasıdır. Ermeni eserlerin restorasyonunda Ermeni bilim adamı, tarihçi ve restoratörlerden destek almayı önemsiyoruz.