8 Mayıs 2024 Çarşamba / 1 Zilkade 1445

Sürece zarar veremez

Okul yakma provokasyonlarının barış sürecine zarar veremeyeceğini belirten Akil İnsanlar Heyeti üyesi Prof. Dr. Erdem, “Okulların yakılması kabul edilemez. Bu bir sivil itaatsizlik eylemi de değil. Yol haritası açıklanırsa provokasyonlar boşa çıkacak” dedi.

ERDİNÇ AKKOYUNLU İSTANBUL20 Eylül 2014 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Sürece zarar veremez

ÇÖZÜM sürecine zarar veren yasal olmayan Kürtçe okulların açılması ve MEB’e bağlı okulların saldırıya uğraması olaylarını STAR’a değerlendiren Dicle Üniversitesi Anayasa Hukukçusu ve Akil İnsanlar Güneydoğu Anadolu Heyeti üyesi Prof. Fazıl Hüsnü Erdem, provokasyonların sürece zarar veremeyeceğini söyledi. Ana dilde eğitimin temel hak olduğunu ve Akil İnsanlar Heyeti olarak Güneydoğu’daki çalışmaları sırasında bunu raporlaştırdıklarını belirten Prof. Fazıl Hüsnü Erdem şöyle konuştu:

“Kürtlerin hemen hepsi ana dilde eğitim istiyordu. AK Parti’lisi, CHP’lisi, muhafazakarı, BDP’lisi, dindarı hepsinin üzerinde anlaştığı tek konu, ana dilde eğitim hakkının tanınmasıydı. Bu son 10 yıl içinde de bu hakka dair, mütevazı adımlar atıldı. Son adımla, ana dilin öğrenilmesi hakkı getirildi özel okullarda. Bu, yeterli bir adım değil ama sonuçta iyi niyetli atılmış bir adımdır. Bunun tamamlanması gerekiyor. Okul öncesinden üniversiteye kadar, eğitimin tüm aşamalarında ana dilde eğitim imkanını sağlayacak bir düzenleme gerekiyor.”

Irak ve Suriye etkiledi

Irak ve Suriye’deki gelişmelerin çözüm süreci dinamiğini de değiştirdiğini anlatan Prof. Erdem, “Suriye’de yaşayan Kürtlerin önemli bir kısmının vatandaşlığı yoktu. Bugün o kitle, ana dilde eğitim görüyor. Kendi çocuklarına kendi dillerinde eğitim veriyorlar. Beklentiler de dünya hızlı değiştikçe, hızlı değişiyor. Ana dilin öğrenilmesi hakkı önemli bir adımdır fakat bu da hükümetin bugüne kadar attığı adımları küçümsemek anlamına da gelmemeli” diye konuştu.

Sivil itaatsizlik değil

Devlet okullarının yakılmasının kabul edilemeyeceğini, bunun sivil itaatsizlik değil saldırı olduğunu söyleyen Prof. Fazıl Hüsnü Erdem, “Sivil itaatsizlik de kanunda yer almayan bir hakkın dile etirilmesidir fakat işin içine şiddet girmemelidir.Bu eylemler, süreci hızlandırma, AK Parti hükümetini sıkıştırıp, kısa sürede sonuç alma adına da yapılmış olabilir. Bu tür krizlerin önüne geçmenin en önemli yolu; yol haritasını açıklamaktır. Bu süreci başlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da hükümette bu işten sorumlu Bülent Arınç, biz önümüzdeki adımları şu tarihlerde atacağız diyebilir. Zaten bugünden yarına adım atılması da beklenmiyor. Fakat tarihlerin bilinmesi, bu tür provakasyon mu yoksa hak arayışı mı olduğu iç içe geçen durumların önüne geçmek için önemli olur” dedi.