AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır tarafından açıklanan Türkiye’nin yeni AB stratejisi”, Türkiye-AB ilişkilerinin geleceğine yön verecek ve daha sağlam temeller üzerinde ilerlemesini sağlayacak. Belgede, Türkiye’nin üç önemli sac ayağında yükselen bir restorasyon döneminden geçtiğine dikkat çekilerek, “Güçlü Türkiye, güçlü AB temelinde yükselen Avrupa projesi inancımızla örtüşen böyle bir süreçte Türkiye, kat ettiği mesafeyi daha da ileri götürecek ve nihai hedefimiz doğrultusunda adımlarını kararlılıkla sürdürecektir” denildi.
İki aşamalı eylem planı
AB stratejisinin üç ana bölümünü, “Siyasi Reform Süreci”, “Katılım Sürecinde Sosyo-Ekonomik Dönüşüm” ve “AB İletişim Stratejisi” oluşturuyor. Temel olarak, reform sürecine hız katarak her alanda AB standartlarına ulaşmayı, müzakere başlıklarında atılacak öncelikli adımları belirlemeyi ve bölgesel ve küresel sınamalar karşısında Avrupa mimarisinin inşasında Türkiye-AB birlikteliğinin anlamını ve potansiyelini gözler önüne serecek güçlü bir iletişimi öne çıkarmayı hedefleyen stratejinin, kasımda yayımlanacak “AB’ye Katılım İçin Ulusal Eylem Planı” ve “Avrupa Birliği İletişim Stratejisi” ile operasyonel hale gelmesi hedefleniyor. İki aşamada hayata geçirilecek “AB’ye Katılım İçin Ulusal Eylem Planı”, birinci aşamada 2015’e kadar olan dönemi, ikinci aşamada ise 2015-2019 dönemini kapsayacak. Planın, AB’ye uyum çalışmalarında güncel bir yol haritası olması ve Türkiye’nin farklı alanlardaki önceliklerini belirlemesini sağlaması öngörülüyor.
12 Eylül’ün izleri silinecek
Sürecin öncelikli hedefinin, “vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini güvence altına almak ve bu hak ve özgürlüklerin tüm vatandaşlar tarafından hiçbir ayrım gözetilmeksizin kullanılmasını kısıtlayan engelleri ortadan kaldırmak olacağının” vurgulandığı belgede, “12 Eylül darbesi döneminin izlerini taşıyan tüm mevzuat, yeni anayasa çalışmaları çerçevesinde yeniden gözden geçirilecektir” ifadelerine yer verildi. Belgede, “Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu açılımlara imkan sağlayacak yeni anayasa çalışması, siyasetin alanını genişleterek vesayetçi anlayışın tüm izlerini silecek ve böylece ileri demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin, hukukun üstünlüğü ilkesinin ve kısaca Yeni Türkiye’nin inşası önünde engel teşkil eden, anayasadan kaynaklanan yapısal sorunlar giderilmiş olacaktır” vurgusu yer aldı.
Yurtta ve dünyada iletişim
İletişim stratejisinin yurt içi ve yurt dışı olarak iki boyutla uygulanması söz konusu olacak. Yurt içi iletişimde, “Reformların toplumca benimsenmesi ve hayata geçirilmesi için kesimlerin sürece destek vermesi ve AB sürecinin yaşam standartlarını yükseltecek bir çağdaşlaşma projesi olduğu algısının yerleşmesi” sağlanacak.Yurt dışı iletişim boyutunda ise “AB kamuoyunda Türkiye’ye ilişkin doğru resme bakılabilmesini kolaylaştırma, karşılıklı güven ve samimiyeti tesis etme, Türkiye’ye ilişkin olgu ile algının örtüşmesini sağlama” adımları atılacak.
Yolculuğumuz hızlanıyor