Türkmenler ve Kürtler Güvenli Bölge’nin içinde

KOBANİ’DEN binlerce kişinin IŞİD’den kaçarak Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine giriş yapması ve bölgedeki artan çatışmalar, Türkiye’yi sınırın diğer tarafında güvenli bölge kurulması için harekete geçirdi. BM’nin belirlediği ve savaş sebebiyle tehlike altındaki sivillerin yine kendi toprakları içinde ihtiyaçlarının karşılanması ve güvenli biçimde barınmalarını sağlayan alanlara, güvenli bölge adı veriliyor.

Alan derinliği değişebilir

BM tarafından BM Şartı’nın 7. Bölümü’ne dayanılarak ilan edilen bu bölgelerin güvenliğini, BM’ye bağlı çok uluslu askeri güçler sağlıyor. Güvenli bölgeler gerek görülmesi halinde, tesis edilecek tampon bölge ve uçuşa yasak bölgelerle de desteklenebiliyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, New York’taki BM Genel Kurulu’nda güvenli bölgenin önemine işaret etmiş hem Galler’deki NATO zirvesinde hem de ABD Başkanı Barack Obama ile yaptığı görüşmede konuyu gündeme getirmişti. ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel da bu hafta yapılan görüşmelerde Ankara’nın güvenli bölge konusunda ısrarlı talebinin tartışılabileceğini ifade etmişti. Başbakan Ahmet Davutoğlu da ilk defa güvenli bölgenin kapsamına ilişkin bölge isimleri verdi. Davutoğlu, “Biz bunun belli yoğunluklu nüfusların olduğu yerlerde, mesela Halep’in kuzeyinde. Çünkü Halep’te hem rejim hem IŞİD saldırıları var. Halep’le Türkiye sınırları arasında olması lazım. İdlib’in Türkiye sınırlarına yakın yerlerinde, aynı şekilde Lazkiye’nin kuzeyinde, yine Haseke’de belli bölgelerde ve şu anki Cerablus bölgesiyle Kobani’de. Bütün bu kuşakta yerleşim merkezlerinin olduğu alanlara göre derinliği değişebilir” dedi.

Katkı vermeye hazırız

Davutoğlu, rejimin hava bombardımanından sivil halkı korumak için de bir uçuşa yasak bölge istediklerini belirterek şunları söyledi: “Kobani’ye üzülüyoruz ama kimse Suriye uçaklarının Halep’i bombaladığından bahsetmiyor, biz koruma alanı oluştuğunda her türlü katkıya hazırız.”

TÜRKİYE’YE CEVAP BORÇLUYUZ

ABD’nin IŞİD’le mücadele koordinatörü John Allen, “Türklerle çok ayrıntılı ve yapıcı görüşmelerde bulunduk. Türkler dost ve NATO ortağı, birlikte çalışabileceğimiz bir dizi alan konusunda konuştuk. Gelinen aşamada İncirlik yada başka üslerle ilgili çok belirgin konulara girmek istemiyorum. Türkiye’yi ikna çabasından öte bir durum var. Ankara ulusal kaynaklarını kullanarak bir yükümlülük alacak. Bundan dolayı koalisyonun Türkiye dışında nasıl faaliyet göstereceğini öğrenmek istiyor. Türkler bunu anlamak istiyor, onlara bir dost ve NATO ortağı olarak cevap borcumuz var. Ilımlı Suriye muhalefetinin eğitilmesi konusunda Türkiye eğitim tesislerinden birini sağlama ve eğitimcilerimize ev sahipliği konusunda isteklilik belirtti. Türkiye’nin hedefi ile bizimki aynı. O da siyasi çözüm. Bizim açımızdan Esad’ın içinde yer almadığı bir siyasi çözüm. Bu konuda birbirimize çok yakın durduğumuza inanıyorum” dedi.