26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Adrenal yorgunluğa akupunkturla çözüm

Şehir hayatının getirdiği stres ve gerilime bağlı gelişen adrenal yorgunluk, migrenden kalp rahatsızlıklarına kadar pek çok hastalığı davetiye çıkarıyor. Bu sendromla savaşmanın en kolay yolu ise akupunktur tedavisi.

Gülden Kılıç29 Ağustos 2014 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Adrenal yorgunluğa akupunkturla çözüm

Pek çok hastalığın belirtisi olan yorgunluk ve bitkinlik adrenal yorgunluktan kaynaklanıyor olabilir. Özellikle şehir hayatı adrenal yorgunluğu tetikliyor, böylece yaşam ivmesi zayıflayan ve dinlenemeyen vücutta pek çok hastalık ortaya çıkıyor. Kronikleşmesi durumunda hastayı felce, inmeye,  kalp krizine veya beyin kanamasına kadar sürüklüyor. Maraş Akupunktur Merkezi’nden Uzm Fizyoterapist Dr. Hakan Özdemir, adrenal yorgunluğun tedavisinin mümkün olduğunun belirterek, özellikle akupuntur yönteminin kolay, vücudu zorlamayan ve yan etkilere maruz bırakmadan rahatsızlığı tedavi ettiğini söyledi.

Yaşam süresini kısaltıyor

Hastalığın kentli insanlarda daha fazla görüldüğünün altını çizen Özdemir, adrenal yorgunluğu şehir hayatının getirdiği stres ve gerilime bağlı olarak gelişen yorgunluk, bitkinlik, tükenmişlik sendromunu olarak tanımlıyor. Stres ve gerilimin insan vücudunu yıprattığını vurgulayan Özdemir, hastalığın yaşam süresi üzerine olumsuz etkilerini şöyle anlattı: “Yaşam süresinde hayatın bir ivmelenmesi var. Bu ivmeyi (+) ve (-) eksi olarak tanımlarsak vücudun ivmesinin en yüksek noktasına (+ 50), en alt noktasına da (-50) diyelim.

İnsan vücudundaki dalgalanmanın ortalaması sıfıra (0) ne kadar yakınsa vücudun yıpranma oranı o kadar azdır. Bu dalgalanma çizgisinin orta çizgiden arası ne kadar açıksa yıpranma o kadar fazla demektir. Adrenal yorgunluk dediğimiz olay ise bu dalgalanmanın +50 / -50 den fazla olması durumudur."

Uykuda bile peşinizi bırakmıyor 
 
Adrenal yorgunluğun vücudun dinlenmesini ve kendini yenilemesini engellediğini kaydeden Özdemir, “Gün içinde insan vücudunda kortizon seviyesi yükselir. Uyku esnasında ise kortizon seviyesi düşer. Böylece vücut uyku esnasında dinlenir. Yani beyin uyur, diğer organlar ise soğur. Fakat adrenal yorgunluk durumunda istirahat anında düşmesi gereken kortizon seviyesi bile yüksek seyreder. Bu yüzden vücut uykuda bile olsa dinlenemez. Sabahleyin yorgun ve tükenmiş olarak uyanırsınız. Bu durum kas ve iskelet sistemi rahatsızlıklarından başlayıp bağışıklık sistemi rahatsızlıklarına, fibromiyaljiye, yumuşak doku romatizmalarına kadar birçok rahatsızlığa davetiye çıkarır” dedi.