29 Nisan 2024 Pazartesi / 21 Sevval 1445

‘Neşet Ertaş kalbi kırık gitti’

Türk halk müziğinin efsane ismi Neşet Ertaş’ın vefatı, hayranları ve sanat dünyasını yasa boğdu.

25 Eylül 2012 Salı 07:00 - Güncelleme:
‘Neşet Ertaş kalbi kırık gitti’
İzmir'de tedavi gördüğü hastanede vefat eden ünlü halk ozanı Neşet Ertaş'ın vefatının ardından, sanatçı dostları ve sevenleri duygularını dile getirdi.

Türk halk müziği sanatçısı Musa Eroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, güzel ve üretken bir insanın hayatını kaybettiğini belirterek, sevenlerine baş sağlığı diledi. Ertaş'ın arkasında çok değerli eserler bıraktığını ifade eden Eroğlu, 'Bu, bir final. Herkes için bir final olacak. Geride kalan insanlar vefasız olmazlarsa, her şey daha iyi olur diye düşünüyorum. Biz sanki bir ağıt toplumuyuz. Biri ölecek, biz ağlayacağız, 40 gün sonra unutacağız. Böyle bir şey olur mu?' dedi.

Neşet Ertaş'ın bulunduğu noktaya kendi çabalarıyla geldiğini dile getiren Eroğlu, 'Ona bakmak zorunda olan, onu Türkiye Cumhuriyeti adına korumak zorunda olan adam sadece öldüğü zaman var. Onları protesto ediyorum, zaten bunları daha evvelce de gördüğüm için. Vefadan kastım bunlar. Öteki gelenler bari bunu yapmasın' diye konuştu.

Türk halk müziği Bedia Akartürk, Neşet Ertaş'ın 'dev insan' olduğunu belirterek, vefatı nedeniyle büyük üzüntü yaşadığını gözyaşlarıyla dile getirdi. Akartürk, 'Neşet Ertaş'ı çok iyi tanırım. Ankara'da ve İzmir'de beraber çalışmıştık. Onun uzun havaları ve türküleri, asırlar boyunca yaşayacak. Çok iyi bir insandı. Candan sohbeti tatlıydı ve muhabbeti güzeldi' dedi.

Sanatçı Selda Bağcan, sanatçının ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirerek, ailesine ve Türk milletine baş sağlığı diledi.

Neşet Ertaş'ın, çok değerli bir ozan olduğunu vurgulayan Bağcan, 'Ne yazık ki yerine yenileri gelmiyor. Her ölüm için erken denir. Üretken bir sanatçıydı, bu ölüm de erken oldu. Daha yapacak çok şeyi vardı, daha çok konser verecekti, daha çok besteler yapacaktı. Bunlardan mahrum kalacağız' ifadelerini kullandı.

Bağcan, ilk çıkışını Neşet Ertaş'a borçlu olduğunu söyleyebileceğini ifade ederek, onun türkülerini seslendirdiğini, bundan sonra da söyleyemeye devam edeceğini ancak yüreğinin buruk olacağını söyledi.

Sanatçının hak ettiği yeri bulamadığı için uzun yıllar Almanya'da kaldığını aktaran Bağcan, 'Kırgın insanlar daha erken gidiyor. Sanatçıların kıymetini bilmemiz gerekiyor. Pop müziği sanatçısına gösterilen ilgi, Türk halk müziği sanatçılarına gösterilmiyor ne yazık ki...' diye konuştu.

-'Yeri daha doldurulamadı'-

Türk halk müziği sanatçısı Esat Kabaklı
, 'Türkülerimizin, Türk Halk Müziği'nin, Türk folklorunun başı sağ olsun' diyerek, Türkiye'nin büyük ve devamlı üreten bir ozanını yitirdiğini kaydetti.

Neşet Ertaş'ın, her yeni eserinin bir öncekinden daha fevkalade olduğunu ifade eden Kabaklı, 'Bozlak bölgesinin tek insanı. Yıllardır öyle geldi. Bir türlü onun gibi birisi yeşermedi. İnşallah bundan sonra onu dinleyenlerden yeşerir. Neşet'in yeri doldurulmayacaktır kesinlikle. Babası Muharrem Ertaş'ın dahi yeri doldurulmadı. Muharrem başkadır, Neşet Ertaş başka bir şeydir. Babasının tavrı, hali başkaydı, Neşet Ertaş'ın çok daha farklı bir çizgisi vardı bana göre. İkisi de çok büyük değerlerdi' dedi.

Türk halk müziği sanatçısı Arif Sağ, sesini müthiş kullanan bir yetenek olan Neşet Ertaş'ın virtüöz derecesinde bağlama çaldığını ifade ederek, 'Bu ikisi bir araya gelince gerçek değeri ortaya çıkıyor. Neşet Ertaş, halk müziğine ciddi katkıları bulunan önemli sanatçılardan birisi. Halk müziğinin bu noktaya gelmesinde katkısı olan 10 insandan biri' şeklinde konuştu.

-'Taşıdığı derin kültürü insanlara aktardı'

Türk halk müziği sanatçısı Sümer Ezgü
, Neşet Ertaş'ın Horasan göçeri bir Türkmen ozan olduğunu, babası Muharrem Ertaş'tan maya aldığını ve bir kültürü temsil ettiğini ifade etti.

Neşet Ertaş'ın yaşayan bir efsane olduğunu dile getiren Ezgü, 'Neşet Ertaş, göçer kültürünün temsilcisiydi. Bozlakları, hareketli türküleri ölümsüzdür' dedi.

Kişisel sorunlarından ötürü Neşet Ertaş'ın Almanya'ya yerleştiğini ve bir Almanya seyahati sırasında kendisiyle tanışma fırsatı bulduğunu anlatan Ezgü, Ertaş ile ilgili şu anısını aktardı:

'Eşi, yufka ekmeği üzerine bulgur pilavı yapmıştı. Bana dedi ki; (Sümer kardeş, bunu eskiden fakirlikten yerdik, şimdi keyif için yiyoruz). Neşet Ertaş, Türkiye'ye döndükten sonra ilk kez benim programıma çıktı ve olay olmuştu. Bakanlar aradı, hemşehrileri adeta stüdyoyu bastı. Çok etkilenmiştim o programdan... Halk arasında çok büyük bir sevgi vardı. Koşullarını zorlayarak, taşıdığı derin kültürü insanlara aktardı ve gönüllere girdi. Bu tür ozanlar halkın gönlünde olsalar da medyada çok fazla değer görmediğini gözlemliyorum. Neşet Ertaş gibi ustaların, yayınlarda daha fazla yer bulması gerekir.'

-'Ozan olmak başka bir yetenek'-

Kardeş Türküler'in solisti Feryal Öney
, Neşet Ertaş ile düet yapma imkanı bulduğu için kendisini çok şanslı hissettiğini, eserleri seslendirirken Ertaş'ın kendisine çok yardımcı olduğunu ifade etti.

İnsanın yaşarken bunun farkına varmadığını dile getiren Öney, 'Ben yaşayan en büyük ozan ile ortak bir çalışma yaptım, herkes bu kadar şanslı olamıyor' diye konuştu.

Sosyal medyada sağcı, solcu, Türk, Kürt, Alevi herkesin Neşat Ertaş'ın vefatından duyguyu üzüntüyü dile getirdiğini anlatan Öney, herkesin bunu başaramayacağını, Neşet Ertaş'ın birleştirici ve çok özel bir insan olduğunu kaydetti.

Neşet Ertaş'ın bütün eserlerinin değerli olduğunu ve çok küçük yaşlardan itibaren dinlediğini ifade eden Öney, 'Neşet Ertaş'ın oyun havalarını dinlerken de çok hüzünlenirim. Yaşadığı ayrılığı, kavuşamamayı da anlatır oyun havalarında. Neşet Ertaş, yaşadıklarını öyle güzel ifade etmiş ki... Aşık olmak, ozan olmak başka bir yetenek' sözleriyle duygularını dile getirdi.

-'Hep halk için türküler söyleyen bir insandı'-

Türkücü Güler Duman, bir ozanın daha yaşamını yitirdiğini, Neşet Ertaş'ın kendisi için yaşayan bir efsane olduğunu dile getirdi.

Neşet Ertaş'ın, sanatı haricinde sanatçı duruşuyla topluma güzel mesajlar veren örnek bir insan olduğunu anlatan Duman, 'Bir halk ozanının durması gerektiği bir duruşla hayatını kaybetti. Çünkü hep halk için türküler söyleyen bir insandı. (Ben halkın sanatçısıyım) diyerek devlet sanatçılığını bile reddetmişti. Büyük bir ustayı ve cevheri kaybettik. Bu nedenle acımız son derece büyük' dedi.

Sanatçı Mazhar Alanson, Neşet Ertaş'ın ölümü nedeniyle çok üzgün olduğunu belirtti. Neşet Ertaş'ın çok önemli bir ozan ve çok değerli bir sanatçı olduğunu ifade eden Alanson, 'Cumhurbaşkanı'nın bir davetine gitmiştik, böyle sanatsal işler konuşuluyordu. (Neşat ağabey çalsana sazını) dedim, Cumhurbaşkanı da müsaade etti ve hoş bir vakit geçirmiştik yemekten sonra' diyerek Ertaş ile olan bir anısını aktardı.

-'Ülkemiz yaşayan bir efsaneyi kaybetmiş oldu'-

Bulutsuzluk Özlemi'nin solisti Nejat Yavaşoğulları, Neşat Ertaş'ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadığını dile getirerek, 'Türkiye'nin en önemli, halk müzik adamlarından birisiydi. Bir ekolün temsilcisiydi. Ülkemiz bu yüzden yaşayan bir efsaneyi kaybetmiş oldu ama bu topraklardan muhakkak, yeni Neşat Ertaşlar da çıkacaktır' dedi.

Sanatçı Kıraç, Neşat Ertaş ile bir hafta önce konuştuğunu dile getirerek, 'Ben Kahramanmaraşlıyım. Türkmenim. Çok takip ettiğim kültürün önemli ozanıydı. Zaten anlaşılmaz bir yerden, anlaşılmayacak kadar güzel bir yerden söylüyordu. Gerçekten onunla tanışmış olmak, sohbet etmek çok gurur verici' diye konuştu.

Sanatçı Edip Akbayram, Türkiye'nin büyük bir değeri ve ustayı kaybettiğini belirterek, 'İzmir'de iki gün önce kendisine ziyarete gitmiştim. Yoğun bakımdaydı. Konuşamadık. Ama Neşet Ertaş'ı son defa görme imkanını bulduk. Çeşitli yıllarda çok defa aynı sahneyi paylaştık. Kendisi çok büyük bir değer. Türküleri ve ürettikleriyle yeri doldurulamayacak bir ozan. Önünde saygıyla eğiliyorum. Hepimizin başı sağolsun. En yakınlarına Neşet Ertaş sevenlerine sabırlar diliyorum' ifadelerini kullandı.