20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Savaşı anlatarak tedavi oluyoruz

Dünyaca ünlü Boşnak yönetmen Aida Begiç, sinema yoluyla savaşı anlatmanın açık kalp ameliyatına benzediğini belirtiyor ve ekliyor: Bu bizim için zor bir tedavi yöntemi, ancak anlatmak iyi geliyor.

Seda Çakmak24 Nisan 2014 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Savaşı anlatarak tedavi oluyoruz

Saraybosna’da düzenlenen ‘Aydınlar Buluşması’ sempozyumunda Boşnak ve Türk yazar, şair, mimar ve sinemacılar bir araya geldi. Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı ile Anadolu Konferans Düşünce Platformu’nun Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi’nde düzenlediği sempozyumda sinema ve tarih, göç ve toplum, müzik ve kültür  konuları ele alındı. Sempozyuma katılan Bosnalı Yönetmen Aida Begiç :”Bu topraklarda yaşayan sinemacılar olarak filmlerimizde Bosna savaşını anlatıyoruz. Bu bizim için bir tedavi yöntemi. Anlatmak bize iyi geliyor. Tarihle yüzleşmek bizim için geleceğe atılan bir adım. Doktorlar nasıl açık kalp ameliyatı yapıyorsa, biz de manen kalpleri tedavi ediyoruz.’’ dedi.

Sempozyumun açılışını yapan Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna Türk ve Boşnak milletlerinin farklı devletlerin sınırları içinde, aynı değerlere sahip iki kardeş olduğunu ifade ederek, ‘’Bu değerlere sahip çıkıp, irtibatı kesintisiz tutmak zorundayız. Gönül kapılarımıza sınır koymuyoruz. Evladı fatihan topraklarında iyilikler üretmeye devam ediyor, ortak kültürümüzü geleceğe taşımayı hedefliyoruz.’’ dedi.

Daha çok bir arada olmalıyız

Bosna Hersek Kültür Bakanı Salmir Kaplan ise konusmasında kültür sanat toplantılarında Boşnaklar ve Türkler arasında iyi bir geleceğe zemin oluşturulduğunu ifade ederek Türkiye’de yaşadığım yıllarda birbirimizi tanımadığımızı gördüm. Tanımak için daha çok bir arada olmalıyız.’’ dedi.

Sempozyumun ilk oturumunda sinema ve tarih tartışıldı. Moderatörlüğünü yazar Belkıs İbrahimhakkıoğlu’nun yaptığı oturumda Bosnalı yönetmen Aida Begiç ve televizyoncu Muhsin Mete sinema ve televizyonu konuştu. Belkıs İbrahimhakkıoğlu konuşmasında sinema sanatının en genç sanat olmasına rağmen, etki gücü itibariyle bütün sanatları geride bıraktığını söyledi.

Bosna sinemasını anlatan yönetmen Aida Begiç filmlerde bilgi ve ideolojilerin empoze edildiğini söyleyerek şöyle konuştu: Hayal ürünü olan şeylere belgelerden daha çok inanıyoruz. Bu bir absürddür. Yönetmen ve senaristin sorumluluğu burada devreye giriyor. Bizler tarihçi değiliz. Ancak hakikate karşı bir sorumluluğumuz var.”

Bosna savaşını yaşayanlar olarak tarihi gerçekleri görmezden gelmenin nasıl bir acı olduğunu yaşadıklarını hatırlatan Begiç, “Bu topraklarda yaşayan sinemacılar olarak filmlerimizde Bosna Savaşını anlatıyoruz. Bu bizim için bir tedavi yöntemi. Anlatmak bize iyi geliyor. Tarihle yüzleşmek bizim için geleceğe atılan bir adım. Doktorlar nasıl açık kalp ameliyatı yapıyorsa, biz de manen kalpleri tedavi ediyoruz” şeklinde konuştu.