2 Mayıs 2024 Perşembe / 24 Sevval 1445

Başbakan Ahmet Davutoğlu: Pensilvanya hakimlerine meydanı boş bırakmayız

Paralel hakimlerin firari Fethullah Gülen’in talimatıyla Hidayet Karaca ve Ali Fuat Yılmazer gibi isimleri hukuksuz biçimde tahliye etme girişimini eleştiren Davutoğlu, “Meydanı Pensilvanya’dan gelen talimatlarla hareket eden hakimlere, savcılara bırakmayız” dedi.

Mustafa Kartoğlu27 Nisan 2015 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Başbakan Ahmet Davutoğlu: Pensilvanya hakimlerine meydanı boş bırakmayız

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Gümüşhane, Bayburt ve Erzincan’da düzenlenen seçim mitinglerinde ve ilk mitinglerini yaptığı Erzurum ve Sivas’tan dönerken kendisini takip eden gazetecilere konuştu. Ülke gündemine yönelik önemli açıklamalarda bulunan Davutoğlu, şu mesajları verdi:

Hocalığı hak etmiyor

Biz başka hocalara benzemeyiz. Biz bu topraklarda doğduk, bu topraklarda öleceğiz. Bize yaban diyarı yakışmaz. Gerçekten hocalık, milletin önüne ‘hoca’ unvanıyla çıkanların ilk vazifesi o milletle yaşamak, o milletle düşünmek, o milletin bağrında toprağa girmektir. Allah şahittir ki bazı ‘hoca’ adı altında yurt dışından bu kumpası yapanlar, onlar, işte o hocalık unvanını da hak etmezler. Milletle birlikte bu topraklarda yaşamayı da hak etmezler. Şimdi bu kumpaslar karşısında dirayetle, basiretle Cumhurbaşkanımız, başbakanken sağlam bir şekilde durdu. Biz olağanüstü kongrede, bu davayı devraldığımızda söz verdik, bu topraklarda bir daha darbecilere, vesayetçilere, paralelcilere meydanı bırakmayacağız, dedik. Paralelciler, son yerel seçimlerde, ‘Nerede AK Parti’nin karşısında kim varsa onu destekleyin’ dedi. Bazı yerlerde HDP’yi desteklediler, bölücülerle hareket ettiler. Şimdi de temas halindeler. Dediler ki Orta Anadolu’da MHP’yi destekleyin, desteklediler ama ne oldu, orada da derslerini aldılar. Sahillerde, başka yerlerde CHP’yi destekleyin dediler.

İmtihanın arifesindeyiz

Şimdi de aynı numara içindeler. Şimdi tek başına iktidar olacağım iddiası olmadığı için Kılıçdaroğlu da Bahçeli de Demirtaş da ‘Bir araya gelin de bir şeyler yapın’ diyorlar. Ya üç değil, 12 tanesi bir araya geldi, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, ne yaptılar? Milletle bir araya gelemeyen, çatı adayı bulsa ne olur, çatı maskotu bulsa ne olur? Şimdi de çatı adayı oldu çatı maskotu. ‘Bir işaret yapacağım’ derken yanlış işaret yapıyor. Değil mi? Yazık. Ona uyup oy veren MHP’li seçmenlere sesleniyorum; en ufak bir şeyi öğrenemeyenden ne beklersiniz? Milletle beraber olun. Çünkü biz büyük bir imtihanın arifesindeyiz.

Memleket sahipsiz değil

Yine bugünlerde paralel çete harekete geçti. Dikkat ederseniz hep seçimlerden önce hep bunu yapıyorlar. ‘Hayırlar feth ola, şerler de def ola’ diyerek seçim çalışmalarımıza başlamamızın ardından şer yargıdaki darbe girişimiyle hemen kendini göstermeye başladı. Önceki gün yargıda bir darbe yapmaya kalkıştılar. Asliye Hukuk Mahkemesi yetkili olmadığı halde yasaların tümüyle dışına çıkarak, haklarında dava yürüyen tutuklularla ilgili tahliye kararı aldı. Yetkin yok, yasal hiçbir zemini yok. Niye bunu yapıyorlar biliyor musunuz, hala şunu demeye çalışıyorlar, ‘paralel olarak biz buradayız, güçlüyüz’. Ben de onlara sesleniyorum. Devlet olarak, millet olarak biz de buradayız, bu meydandayız, meydanı size bırakmayız. Meydanı Pensilvanya’dan gelen talimatlarla hareket eden hakimlere, savcılara bırakmayız. Bu memleket sahipsiz değil.

Talimatı Gülen verdi

Bir hafta önce Pensilvanya’dan bir talimat aldılar. Şimdi kayıtları var bizde. ‘Hapishaneden çıkartılsınlar’ gibi bir talimat. İşte biz bunun için yurt dışından talimatlarla yargıyı yönetmeye kalkan, yönlendirmeye kalkanlara karşı, ‘her zaman yargının tam bağımsızlığı, tam tarafsızlığı’ dedik. Birileri bizi yanlış anladı. Geçmişte yargı üzerinden birçok kumpası yapan bu çete, seçimlere giderken hala ‘buradayız’ demenin çabası içerinde. Hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz. Yargıda şu veya bu örgütlenmenin Türk adaletini teslim almasına hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz. Hakimlere, savcılara ve tüm yargı mensuplarına sesleniyorum.

Vicdanınıza itaat edin

Sizlerin itaat edeceği tek şey vicdanınızdır. Eğer birisi yurt dışından ‘şöyle veya böyle yap’ diye bir mesaj gönderirse, vicdanınızı terk edip o sese kulak verirseniz, adalete, yargıya ve bu toprakların temel değerlerine ihanet etmiş olursunuz. Vicdanınızla karar verdiğinizde arkanızda bu millet, arkanızda milli irade ile iş başına gelmiş hükümetler her zaman olacaktır.

Milli irade seferberliği

Hükümet olarak yargıya hiç müdahil olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Yargıyı emrine almak isteyenlere de izin vermeyeceğiz. Geçmişte KPSS soruları çalındı. Bu halkın çocukları sınavlara girdi ama birileri de kendi yetiştirdiklerine sınav sorularını verdi ve onlar kazandı. Bu mudur dindarlık? Bir öğretim üyesi olarak, bir hoca olarak buna her zaman isyan ettim. Bütün bu paralel çeteye karşı ve onun desteklediği içerideki işbirlikçilere karşı, milli irade seferberliği ilan ediyoruz.

KILIÇDAROĞLU İKİ ANAHTARA RAHMET OKUTTU

Kılıçdaroğlu’nun vaatleriyle ilgili ‘kaynak nerden’ diye sorulunca Türkiye’nin artan milli gelirini gösterdiğini belirten Davutoğlu, “AK Parti  kaynak buldu, bu parayı üretti. Çalışan kadınlar için, yeni iş kuracaklar için, emekliler için paketler açıkladık. O gün bazı gazetelerde ‘popülizm’ diye yazanlar çıktı. Bunu yazanlar, Kılıçdaroğlu’nun vaadinin ertesi günü ‘halka dokunan vaatler’ diye manşet yaptı. Kılıçdaroğlu’nun popülizmi Demirel’i, Çiller’i çok geçti, onlara rahmet okuttu. 56 kalem vaat çıkardı arkadaşlarımız. Bir kısmında bizim yapmış olduğumuz icraatları vaat etmişler!” dedi.

Üst akıl ‘koalisyon’ diyor

Davutoğlu şöyle devam etti: “‘Milletçe alkışlıyoruz’ diyorlardı. Hazine yardımını doğru kullanamadılar. O alkışlama kampanyasına kimbilir ne para verdiler. Bunlar oryantalist tipler. Bizim toplumu tanımadıkları için Avrupa’da tutacağı düşündükleri şeyleri deniyorlar. Bu üst akıl bakıyor, CHP, MHP, HDP tek başına iktidar olamaz; o zaman bunlardan bir harman yapayım; belki AK Parti’yi aşağıya çekebilir miyiz diye düşünüyor. O harmandan ürün çıkmaz; oradan ancak saman çıkar. Koalisyon senaryoları konuştura konuştura alıştırma çabası.”

HDP’YLE PARALEL TEMASTA

HDP’NİN baskıyla oy aradığını belirten Davutoğlu, “Ağrı’dan sonra Erzurum ve Van’da adaylarımıza saldırdılar. Bakın ben HDP’nin Ankara’daki binasına saldırı olduğu gün kınadım. Ama HDP’den hala bir sağduyu çağrısı yok. Alanda hala bir baskı kurma çabası var. Baskıyla sonuç alabileceklerini düşünüyorlar. Söze başlayınca barışçıl bir dil ama alanda öyle değil. Bugüne kadar her seçimde bir algı operasyonu yapıldı bu memlekette. 2002 seçimlerinde Genç Parti çıktı. Hesap şuydu: AK Parti’ye gidecek tepki oylarını Genç Parti alsın. Şimdi Kılıçdaroğlu’nun verdiği vaatleri o zaman Genç Parti verdi. Bu tipik bir manipülasyondu” dedi. 

Bunu yapan aynı merkez

Davutoğlu, “2007 seçimlerine giderken cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası, Erkan Mumcu’lar, Mehmet Ağar’larla bir başka operasyon çekildi. O operasyonun arkasındaki fısıltı ‘AK Parti kapatılacak’ fısıltısıydı. 2011 seçimleri öncesi Kılıçdaroğlu’nun kendisi bir algı operasyonuydu. (Baykal’a karşı) Kaset çıkarıldı. Kılıçdaroğlu’na Gandi, dünyanın en dürüst adamı gibi bir imaj çizildi. O da tutmadı. Şimdi HDP kampanyası. Bunları yapan aynı merkezler. Bunların işbirlikçileri değişir. Mesela şimdi paralelciler. Yoğun bir temas trafiği var, paralelcilerle ile HDP arasında. Uluslararası medyada da uzantıları var. Türkiye’de belli entelektüel gözüken bir grup var. Bağlantı içindeler” diye konuştu.

DİN DERSİ VE DİYANET KALDIRILMAZ

HDP’nin din derslerinin kaldırılması, diyanetin kapatılmasından söz ettiğini hatırlatan Davutoğlu, “Türkiye’de bunun karşılığı yok. Türkiye’de radikalleşmenin ve El Kaide benzeri yapılanmanın olmamasının en önemli garantisi eğitim sistemimiz içinde din eğitiminin yeridir. Dini eğitimi siz veriyorsanız başka kaynaklara ihtiyaç kalmaz. İmam hatip liselerinin yeri de önemli. Dinin nasıl öğretildiğini bilemedikleri yerlerde iyi niyetli de olsa o yapılar, yanlış bir yere götürebiliyor. Paralel yapı örneğinde de gördüğümüz gibi, dini hayatın kontrolsüz olması durumunda 20 tane Diyanet çıkıverir” dedi. Alevilerin taleplerine seçimin ardından hemen ele alacaklarını belirten Davutoğlu, “Taleplerinin ele alınması, toplumun genelinde yüzyıla yakın bir tecrübe olan bütün bu kurumların tasfiyesi anlamına gelmez” ifadelerini kullandı.

Başbakan Davutoğlu, 1915 olaylarına soykırım diyen HDP’li Selahattin Demirtaş’ı “Türküyle, Sünnisiyle, Alevisiyle bu topraklarda düşman işgaline direnmiş herkese hakaret ediyor. Bu hakaretlere izin verecek miyiz?” sözleriyle hedef aldı.