Gittigidiyor ‘Cadde’ye çıktı

DÜNYANIN en büyük elektronik ticaret şirketi eBay’in 2011 yılında yüzde 93’ünü 217.5 milyon dolar şirket değeri üzerinden satın aldığı Gittigidiyor.com, bu yıl yeni konsepti Cadde ile kadın müşterileri de çekmeye başladı. gittigiyor.com CEO’su Gülfem Toygar’a elektronik ticareti ve gittigidiyor.com’u konuştuk.

2001 yılında kurulan ve Türkiye’de elektronik ticaretin öncülerinden olan gittigidiyor.com’da yenilikler görüyoruz. Platformdaki değişikliklerden bahseder misiniz?

Gittigidiyor’un profili daha çok erkek müşteriye uyuyor, elektronik veya erkeklerin almaya daha müsait olduğu ürünlerin öne çıktığı platform. Zaten ebay’in de en büyük kategorilerinden biri otomobille ilgili. Biz kadın müşterileri de çekebilmek istiyoruz. Onun için haziran ayında Cadde diye yeni bir konsept oluşturduk. Gittigidiyor nokta atışlıdır, girersiniz, aradığınızı bulur, çıkarsınız. Cadde’de biraz daha vitrin dolaşıyorsunuz. 200’e yakın marka var şu anda. Bu yılın en büyük yeniliği bu. Yani özellikle kadın müşterilerin private shopping dışında da aksesuar, elbise, hayata dair almak isteyecekleri herşeyi bulabilecekleri bir platform oluşturduk. Güzel yanlarından biri de çocuk için alışveriş yapabilmek. Çocuğun yaşına göre her türlü avantajlı fiyatlı ürünü Cadde’de bulabilirsiniz. Çok yeni olmasına rağmen farklı bir kitle yakalamaya başladık.

Ayrıca en büyük dertlerden biri ağır ürünlerin alışverişi. Bunun için de süpermarket konsepti açtık. Şu anda Happy Center diye birçok yere teslimat yapan bir süpermarketimiz var. Bu şekilde ağır ürünlerinizi seçtiğiniz saatte evinize getirtebiliyorsunuz. Böylece insanların haftanın 7 günü 24 saat alışveriş yapabilecekleri ve memnun kalmadıkları ürünü çok rahat iade edebilecekleri bir sistem oluşturduk.

Zaman zaman basında da sıkça rastladığımız paketten aldığı ürünün çıkmaması durumu var? Bu konuda neler tavsiye edersiniz?

Bilinen internet sitelerinden alışveriş yaparak sürprizle karşılaşma imkanı yok. Ama şöyle bir gerçek var. Mesela iPhone 6’nın lanse edildiği sabah, söz yönetim olarak Kadıköy’de bir otelde toplantıdaydık. Ara sokakta biryerde yürürken cep telefonu küçük bir dükkan gördük. Vitrinde iPhone 6 var. Sorduk tabii, gerçek değil herhalde değil mi, diye. Satıcı ‘gerçek ama Çin’de yapıldı’ dedi. Şimdi fiziksel dünyada  ABD’de bin dolara satılan bir ürünün Türkiye’de o fiyatın altında olmayacağını bilirsiniz. Dolayısıyla biri size teklif yaptığında bu 500 dolar diye. Onun gerçek olmayacağını biliyorsunuz. Ama sanal dünyada biri size bu 500 dolar dediğinde alıyorsanız onun içinden herşey çıkabilir demektir.

Kullanıcının bildiği, güvendiği daha önce arkadaşlarının alışveriş edip, memnun kaldığı sitelerden alışveriş etmeleri önemli birşey. Bu noktada müşterinin ürünü kullandığı an çok önemli. Reklamı gördü, ısmarladı, zamanında eline geldi, beğenmedi, geri yolladı, aldılar... İşte bu çok iyi birşey. Zaten internetten alışverişe genellikle küçük ürünlerle başlanıyor. Önce bir kitap alıyor 20 liraya, hizmetten memnun kaldığında alışveriş miktarını yükseltiyor. Ben uzun süredir neredeyse 20 yıldır internetin içindeyim. Ama normal bir dükkana gidip, ürünlere dokunarak alışveriş yapmaktan çok keyif alıyorum. İnsanoğlunun zaten doğasında sosyalleşme var ve internetin dışında alışveriş her zaman olacak. Ama bazı konular ya da bazı zamanlar var ki internetten alışveriş yapmak insanın hayatını çok kolaylaştırıyor.

İade konusunda sıkıntı oluyor mu? Bunu suiistimal edenler de çıkıyordur...

İade konusu kimi zaman suiistimal ediliyor olsa da bu çok düşük bir oran. İnternet sitesi olarak bundan korkmamanız lazım. Çünkü herkes böyle değil. O kadar az bir kitle ki onu da sineye çekebiliyorsunuz.

Sıfır risk sisteminden bahseder misiniz?

Satıcı ile alıcı arasındaki para konusunda sıfır risk sistemi oluşturduk. Alıcı ürünü aldıktan sonra parasını gittigidiyor’a yolluyor. Alıcı 3 gün içinde ürünü beğenip onayladığı zaman gittigidiyor, parasını satıcıya yolluyor. Bu sistemin içinde müşteri olarak sizin size ulaşmayan bir ürünün parasını ödemeniz gerekmiyor veya aldınız ama beğenmediniz o zaman parayı gittigidiyor size geri yolluyor.

eBay sayesinde Amerika’yı yeniden keşfetmiyoruz

eBay’de müthiş bir internet işini yönetebilme becerisi var. eBay’in bütün modeli online alışveriş üzerine kurulu. Herşeyi çok iyi biliyorlar. İşin pazarlamayla ilgili kısumları, teknolojiyle ilgili kısımları var. Ortağımız olan firma dünyanın en büyük pazar payına sahip olan şirketi olduğu için onların tecrübelerini alıyoruz. Böyle Amerika’yı yeniden keşfetmemiz gerekmiyor. Ama tabii Türkler’in davranışlarıyla başka ülkelerinki aynı olmuyor. Dolayısıyla bize yakın olan şeyleri alıyoruz. Mesela Almanlar’da iade oranı çok daha yüksektir, bizde daha az. Avrupa’da elektronik ticaret şirketleri TV’ye reklam vermiyor. Bizde ise tam tersi. Avrupalı internette arama yapıp görse ona yetiyor ama Türkler öyle değil. Türkler’de güven unsuru çok önemli. Onu alışveriş yapabilmesi için gezetede, TV’de reklam görmesi lazım.

En fazla büyüyen ülkeyiz

Biz eBay’in operasyonlarının bulunduğu ülkeler arasında en fazla büyüyen ülkeyiz. Türkiye’ye inanıyorlar. Elektronik ticaret cirosu Almanya veya İngiltere’ye göre daha çok az olmasına rağmen, biz her yıl ciddi oranlarda büyüyoruz. Geçen yıl yüzde 69 büyüdük. Avrupa’da böyle büyüme oranları yok artık. Gençlerin gelmesi, gençlerin internete düşkün olması ümit verici. Gençler Türkiye’nin dışındaki kontentlere de ilgi duyuyorlar.

11 milyon üyesi var

Aylık ziyaret 26 milyon civarında.

Ortalama tekil ziyaretçi 13 milyon civarında.

Üye sayısı 11 milyonun üzerinde.

Her 3 saniyede bir ürün satılıyor.

4 bin 400 kategoride 7 milyonu aşkın ürün bulunuyor.

Aylık ortalama satış adedi 600 bin.

Uygulamaların indirilme sayısı 1.9 milyonu aştı.

En fazla büyüme olan kategoriler beyaz eşya&küçük ev aletleri, evcil hayvan ürünleri, kozmetik&kişisel bakım, ofis-kırtasiye, ses-görüntü sistemleri. Bu kategorilerde yüzde 80-120 aralığında büyüme oldu.