İstanbul Four Seasons Bosphorus Hotel kimin gözde mekanı?

Ozan Özkural ile ekonomiye, turizme ve mesleği olan yatırım bankacılığına dair ilginç paylaşımlar için İstanbul Four Seasons Bosphorus Hotel’de bir araya geldik.

  

Ozan Özkural’a göre yatırım bankacılığının hedefi küresel sermayeyi yönlendirip, doğru yerlerde kullanarak para kazanmak, bunun içinse dünyayı ekonomik ve jeopolitik açıdan en üst seviyede görmek gerekiyor. Yatırım bankacıları Londra ve New York’tan tüm dünyayı görür.

   

 Peki Ozan Özkural kimdir;

 

‎1980 doğumlu olan Ozan Özkural, 1991 yılında Londra’ya taşınmış, 2001 yılında University of Nottingham işletme ve finans bölümünden mezun olmuş.

Kariyerine Unilever'in lider yetiştirme programında 2002'de başlayan Özkural, burada yeminli mali müşavir (ACMA) olduktan sonra, yatırım bankacılığı kariyerine 2005'in başında Merrill Lynch'de başlamış.

        

2005-2012 yılları arasında Merrill Lynch'te hızla yükselen Özkural, gelişmekte olan ülkeler sermaye piyasası Türkiye başkanı ve bölgede yapılandırılmış krediler başkan ‎yardımcılığı yaptıktan sonra, 2012 senesinde Rusya’nın en büyük ikinci bankası VTB Capital'in Türkiye CEO su olarak transfer edilmiş.

2012-2014 Temmuz arası bu görevi çerçevesinde Türkiye'ye 1.5milyar Dolar'dan cok sermaye getirip yönlendiren Özkural, şu anda Sudi Arabistanlı ortağı ile Londra bazlı bir yatırım fonu kurmak için VTB Capital'dan ayrılmış ve bu fonu şu anda launch etmek üzeredir.

Özkural'ın hobileri arasında motor sporları, karate, ve dünyayı gezmek‎ yer alır.

  

Milyarlarca Dolarlık sermayeye yön vermiş ve yöneten, 34 yaşındaki bir Türk genci Ozan Özkural…

Onun hayat defterine yazdıklarından…

Ben her zaman zor ama doğru yolu seçtim. Zoru başardıktan sonra aldığım haz benim için çok değerli ve önemli. Kolayı değil zoru, yanlışı değil doğruyu seçmek önemli onun için.  İçimdeki başarının sırrıysa öncelikle kendime ve herkese dürüst oldum. Yaptığım işi çok sevdim, hayatta zorlukların olması sıkın değil önemli olan o zorluk ve sıkıntıları insanın nasıl ve ne şekilde aştığı önemlidir ve de kendine inanıp yılmadan, yorulmadan, doğru bildiğin yolda ilerlemek ve bunun için gereken inanç ve enerji…  elinden geleni yapmazsan şansın bir anlamı olmaz, hayat şansı sonradan gelir.

    

Arkadan gelecek rüzgar hayatın şansı ama sen yelkenlerini yeterince güçlü ve geniş açmazsan arkandan ne kadar rüzgar gelirse gelsin önemi yok.

Hayat defterindeki en sevdiği atasözü ise Ozan Özkural’ın; reputasyon at arabası ile gider, yürüyerek geri gelir.

Dünyayı gezen, gören, gastronomik lezzetlerin tadına bakan, eğlence mekanları ve konaklamadaki otel adreslerini ziyaret eden Ozan Özkural’a dünya üzerindeki en sevdiği ülkeleri, otelleri, eğlence mekanlarını, lezzet duraklarını ve gastronomik yolculuklarını sordum.

  

1- En sevdiği top Otel listesinde servis kalitesi, güvenilirliği ve aidiyet duygusuyla bir numarası İstanbul Four Seasons Bosphorus Hotel

2-Park Hyatt Tokyo

3-New York The Plaza Hotel

4- Los Angeles Beverly Wilshire

5-The Connaught Hotel London

En beğendiği Ülkeler ve şehirler; 

Japon’ya da Tokyo; kültürel olarak kendine özgü, soğan gibi soydukça içine girebiliyorsunuz. Misafirperver, yardım sever, hakkaniyetli, kültürel olarak seviyorum, yemekleri şahane. Dünyadaki Michelin en fazla yıldızlı Restoranları Japonya’da dır.

Tokyo’da Park Hyatt’ın dışındaki New York Bar & Grill en güvendiğim restoranlardan biridir. Fiyatı, servis ve lezzetine değer.  Best steak,  çok pahalı olmasına rağmen 3 defa art arda gitti.

Tokyo’da Fish Market Tuskiji sabah 4’te gidiyorsunuz, balıklar taze geliyor, benim için ilginç yerlerden biri. Tokyo’da her şey ufak. Zaman ve tecrübe üzerine kurulu bir sistemleri var. Tokyo hiçbir yere benzemiyor. İnsanlar İngilizce konuşmaz yada çok az konuşur. Kendimi dünya üzerinde en güvende hissettiğim yerlerden biridir.

Amerika’da New York’u çok seviyorum. New York Tokyo ile tam zıt. İnsanların hayata bakış açısı çok farklı. Ufak dozlarda hayatı akışı açısından seviyorum. Restoranları çok iyi. Tokyo’da bahşiş vermek ayıptır. Ya işimi iyi yapamadığımı düşünüyorsun yada iyi kazanamadığımı diye yorumlarlar. New York’ta ise ta tersi en aşağı % 20 bahşiş vermek zorundasınız. Maaşları çok düşük, bahşiş geçim konusunda en önemli faktörlerden birisi. New York herkese, her moda göre bir mekan var. Colombus Circle Sushi Dano Trump Tower’ın altında ki Jean George öğle yemekleri için tercih ettiğim bir mekan. New York’taki otel barları çok güzeldir. Peninsula otelin Roof Top Barı çok güzeldir. New York’un bohem taraflarında Grand Hotel Soho Barı da uğrak yerlerimdendir. Los Angels’da kültür olarak yaşamın daha yavaş aktığı daimi ilkbahar havasında yaşanılan bir yerdir. Four Seosens Beverl  Hills,   Seil Eagle Hotel, Montage Hotel Beverly Hiils’ı çok beğeniyorum. The Lvy Restoran, H olywood starlarının tercih ettiği bir mekan olarak dikkatleri çekiyor.

  

İtalya’da özellikle Bologna benim için Cousien olarak çok değerli. Lokal yemekleri şahane bir yer. Pizzeria  Spacca Napoli Via Son Vitale no 45.

Bologna Da Nello Via Ronte Grappa ; Cominetto D’oro Via de Falegnani  No:4

Cesarina- Piazza Santo Stefano .

Gastronomiyi seven herkesin görmesi gerek yer Kuzey İspanya Galicia ve San Sebastian bölgesi gastronomi turizminde mutlaka görülmeli, İl Rotitlo Restaurant balığı, soğan ve patatesli yemekleriyle muhteşem.

  

Moskova, kaliteli restoranların olduğu pahalı ama top class yerleriyle dikkatleri çekiyor. Aist White Rabbit, Novikov Kalina Bar.

Londra; 23 yıldır Londra’da yaşıyorum. 2000 yılından itibaren Londra pozitif bir şekilde değişti. Dünyanın finans merkezlerinin başında Londra ve New York gelir. Dünyadaki en güvenilir limanlardan birisi hem sermaye açısından hem de yaşam kalitesi açısından Londra’dır. Dünyanın en iyi okullarının, en güzel otel ve restoranlarının bulunduğu dünyanın aynası bir şehirdir. Londra’da hukuk sistemi çok güçlüdür. Dünya da parası olan bir çok şahıs Londra’yı kendisine mekan yapmıştır.  Gerek Ruslar gerekse Araplar kendi aralarındaki hukuki anlaşmazlıklarını İngiltere mahkemeleri üzerinden çözmeyi isterler. Hukukun üstünlüğünü gözler önüne sermektedir bu örnek.  Dünya’da herkesin bir evi vardır Londra’da. Kimse kimseden üstün değildir İngiltere’de. Tabi ki bu durumda servis ve hizmet sektöründe güçlü yapılanmaya sebep olmuştur.

   

Londra’da özel klüpler çok aktiftir. Sadece paranız yetmez çok özel üyelikler gerektirir.  

Klüpler; Annabels, arb club, RAC (kratvatsız giremezsiniz), 5 Hertford Street ( takım elbisesiz gidemezsiniz)

En sevdiğim restaurantlar; Le Petit Maison, Helene Darozze, L’anima; Scott’s, Zafferano,

         

Genç yaşında global bakış açısıyla dünya vizyonunu kendi deneyimleriyle güçlendiren, başarının peşinden koştuğu, yatırımcıların gözdesi olmayı başarmış bir Türk genci Ozan Özkural’ı farklı bakış açılarıyla sizlerle paylaşmak ilginç ve güzel bir deneyimdi.  Paylaşımcı ruhu ve dostluğuyla yolu ve zaferleri açık olsun…

Tatil Tadında Kalın…