19 Mayıs 2024 Pazar / 12 Zilkade 1445

Sevgililer günü ticari bir fırsat!

KÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özkan sevgililer gönünde uyardı. Özkan, 'Hediyeleşmek dinimizde çok övülmüştür. Peygamber Efendimiz de hediyeleşmeyi teşvik ederdi. Ancak Batılıların adetlerine uyarak değil kendi kültürümüzü muhafaza ederek hediyeleşmeliyiz' dedi.

14 Şubat 2013 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Sevgililer günü ticari bir fırsat!
Kastamonu Üniversitesi (KÜ) İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Rafet Özkan, 14 Şubat Sevgililer Günü'nün Roma Katolik Kilisesi'nin inanışına dayandığını belirterek, 'Batılıların adetlerine uyarak değil kendi kültürümüzü muhafaza ederek hediyeleşmeliyiz' dedi. Özkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sevgililer Günü'nün Valentine ismindeki din adamı adına ilan edilen bayram günü olduğunu söyledi. Bu günün bazı toplumlarda 'Aziz Valentine Günü' olarak geçtiğini ifade eden Özkan, Valentine'nin batı medeniyetlerinde hoşlanılan kişi veya sevgili anlamlarında da kullanıldığını belirtti. Özkan, 14 Şubat'ın Antik Roma döneminden kalan bir uygulama olduğunu vurgulayarak, 'Hristiyan olduğu için öldürülmüş din adamı Valentine ile romantik aşk arasındaki ilişkiyi anlatan efsanelerin 14. yüzyılda ortaya çıktığı düşünülmektedir. Romalı askerlerin evlenmesinin yasak olduğu dönemlerde Valentine'nin, onların gizlice evlenmelerine yardım ettiği anlatılmaktadır' diye konuştu.

Batı adetlerine uyarak hediyeleşmeyelim

Özkan, 1800'lü yıllarda Amerika'da yaşayan Esther Howland'ın ilk Sevgililer Günü kartını yollamasından bu yana çok sayıda insanın bu günü kutlamasıyla toplumsal bir olaya dönüştüğünün altını çizerek, şöyle devam etti: 'Olayın ticari yönü çok fazla önem kazanmış, Sevgililer Günü tüm dünyada ticari bir fırsata dönüştürülmüştür. Hediyeleşmek dinimizde çok övülmüştür ve güzeldir. Peygamber Efendimiz de hediyeleşmeyi teşvik ederdi. Ancak batılıların adetlerine uyarak değil kendi kültürümüzü muhafaza ederek hediyeleşmeliyiz. Hediyeleşmek, kültürümüze, dokumuza, yapımıza uygun olduğu taktirde anlamlıdır.Değerlerimizi markalaştırırsak o zaman anlamı ve kıymeti olur. Yoksa başkasının rüzgarıyla savrularak değerlerimizi koruyamayız.' Sevginin ilahi temelli kutsal bir değer olduğunu vurgulayan Özkan, sözlerini şöyle tamamladı: 'Sevginin kaynağı, yüce yaratıcımız Cenab-ı Allah'tır. Kalpleri evirip çeviren ve kalbimize sevgiyi veren de O'dur. Dolayısıyla bu ulvi değeri, bir günlük tüketim sömürüsüne alet etmek doğru değildir. Kıymetli halkımızın,
kalplerinden sevgi hiç eksik olmasın, senenin 365 gününü sevgiyle geçirsin isteriz.'