Ünal Aysal, Galatasaray’a başkan seçildiğinde idari açıdan ibra görmemiş, borç içinde yüzen hiç bir dalda sportif başarısı olmayan bir kulüp devraldı.
Yani 2002 ile 2010 arasında geçen 8 yılda Galatasaray gerçekten de dibe vurmuş, Ergun Gürsoy’un demesiyle; hem ezeli hem dostu hem de rakibi Fenerbahçe’nin arkasına düşmüştü.
Aysal önce mali açıdan Galatasaray’ı güçlendirme yolunu seçti. Sportif A.Ş. ile Futbol A.Ş.’yi birleştirdi. Parayı denetim altına aldı. Yeni yeni sponsorlar kattı kulübe.. Ardından da birinci gelişi muhteşem, ikinci gelişi ise bütün Galatasaraylılar’ın unutmak istediği Fatih Terim’i futbol takımının başına koydu. Bundan sonra da transferlerle ilgilenmeye başladı. Burada en büyük yardımcısı Bülent Tulun’du. Elmander transferi, Ujfalusi’nin alınması, Muslera’nın gelmesi, bunlar hep Ünal Reis’in çabalarıyla gerçekleşti. Ve Galatasaray geçen sezon şampiyonluğa ulaştı. Ancak bu sezon Burak’ın gelmesiyle forvet güçlenirken bir sol bek alınmaması, Ujfalusi’nin sakatlanmasından sonra göbeği Dany gibi ikinci sınıf bir futbolcu ile doldurma girişimleri Galatasaray’ın kalesinde geçen sezona oranla çok fazla gol pozisyonu görmesine neden oldu. Fakat Burak ve Umut sakat olmadığı zamanlar da Elmander forvette takımı sırtladığından Galatasaray yediğinden hep bir ya da iki fazlasını attı.
Fatih Hoca alt yapıdan gelen Semih’i sahaya sürerek Türk futboluna bir kez daha çok önemli bir oyuncu hediye etti. Selçuk gerçek kimliğini Galatasaray’da buldu. Bu sezon devre arasında Drogba ve Sneijder’ın alınacağını gerçekten hiç kimse tahmin etmiyordu. Özellikle Drogba, Hagi’den sonra yıllardır boş kalan saha içi organizasyon görevini sağladı.
Fatih Terim hem çok iyi bir teknik adam, hem de takımı nasıl ateşleyeceğini, futbolcuya nasıl moral verileceğini bilen bir psikolog.. Hakemlerle dalaşması, saha dışına gönderilmesi, topçuları öylesine bir motive etti ki, her maçı birbiri ardına kazandılar. Şimdi artık bir tek maç kaldı.
Galatasaray pazar günü kendi stadında çok büyük bir ihtimalle Sivasspor’u mağlup ederek şampiyonluk turu atacak. Bu başarılar sadece futbolda değil Galatasaray’ın katıldığı bütün spor dallarında da tekrarlanıyor. Bunun mimarı da en başta Ünal Bey’dir.